Klinik pilates, son yıllarda sağlık alanında giderek daha popüler hale gelen bir egzersiz
yöntemidir.
Klinik pilates, fizyoterapist eşliğinde yapılan ve kişinin kas-iskelet sistemi sağlığını
iyileştirmeyi amaçlayan bir egzersiz yöntemidir.
Normal pilatesten farkı, kişiye özel egzersiz programı hazırlanması ve hastalığa uygun
hareketlerin seçilmesidir. Klinik pilates, pek çok sağlık sorununun tedavisinde ve
önlenmesinde etkili bir yöntemdir.
Peki klinik pilates nedir, kimler yapabilir ve hangi hastalıklara iyi gelir? Bu yazımızda bu
soruların cevaplarını arayacağız.
Klinik pilates, Joseph Pilates tarafından geliştirilen pilates metodunun sağlıkçılar
tarafından yeniden uyarlanmasıyla ortaya çıkmıştır.
Klinik pilatesin normal pilatesten farkı, kişinin hastalığına uygun egzersiz programı
hazırlanması ve fizyoterapist eşliğinde uygulanmasıdır.
Klinik pilatesin sekiz anahtar prensibi vardır: omurgaya odaklanma, konsantrasyon, solunum
kontrolü, hareketlerin kontrolü, kararlılık, hareketlerde akışkanlık, hareketlerin
izolasyonu ve tekrarı. Bu prensipler doğru şekilde uygulandığında omurga ve destek veren
kaslarda kuvvetlenme ve destek sağlanır. Pilateste buna "güç evi" denir.
Klinik pilates, pek çok hastalığın tedavisinde ve önlenmesinde etkili bir egzersiz yöntemi
olarak kullanılmaktadır.
Başta bel ağrısı olmak üzere boyun ve sırt ağrısı, duruş bozukluğu, ortopedik yaralanmalar,
nörolojik hastalıklar (multiple skleroz, parkinson), romatolojik hastalıklar, kanser, kemik
erimesi (osteoporoz), eklem hastalıkları (osteoartrit), omurga eğrilikleri (skolyoz),
gebelik gibi spesifik hastalıklarda yaşam kalitesini arttırmak, vücuda esneklik sağlamak ve
kasları güçlendirmek için yaygın olarak kullanılır.
Evet, bazı durumlarda klinik pilates yapmaktan kaçınmanız gerekebilir. Bunlar şunlardır: